hotel-xenia
hotel-xenia
  • İletişim
  • +90 242 505 51 51
  • TR
    • EN
    • TR
    • DE
    • RU
    • FR
Hemen Ara
Extra

Bölgemiz

ANTALYA

Bölgenin en eski insanlık tarihi izleri, Antalya şehir merkezinin 30 kilometre kuzeyindeki Karain Mağarası bulguları ile 200.000 yıla kadar uzanmaktadır, yöredeki diğer izler Neolitik ve ileri devirlerde medeniyetlerin sürekli olarak bölgede yasadığını kanıtlamaktadır.

Bölgelerarası ilişkilerin sürdürüldüğü görülmektedir. Tarihsel belgeler, bölge şehirlerinin bağımsız bir yapıda geliştiğini, geniş bölge olarak Pamfilya olarak isimlendirildiğini ve zaman zaman bu şehirlerarasında federasyonlar kurulduğunu, Truva savaşından sonra Akha Klani’nin M.Ö.1300’de bölgeye geldiğini anlatmaktadır.

Bati Anadolu’daki Lidya imparatorluğunun M.Ö. 560 yılında bölgedeki hâkimiyetinin, 546 yılında orta Anadolu’daki Sard savaşında Perslere yenilmesiyle sona erdiğini görüyoruz. Büyük İskender’in M.Ö. 334 yılındaki ölümüne kadar bölgedeki iki şehir haricindeki (Sillyon ve Termessos) tüm şehirleri fethetmesi ile Pers hükümranlığı sürdürülmüştür.

Selevkos’un Apameia(Dinar)’da yenilmesi ile bölgeye Bergama Krallığı hâkimiyeti girmiş ve Bergama Kralı II. Attalos M.Ö. 150 yıllarında kuvvetli donanmasını barındırmak amacıyla Attaleia (Antalya) şehrini kurmuştur. Son Bergama Kralı III. Attalos’un M.Ö.133 yılındaki olumunda “Bölgenin ölümünden sonra Roma imparatorluğuna terkedilmesi” seklindeki vasiyeti ile gelen Roma ve bağlantılı Bizans donemi, 13 yüzyıl boyunca sürmüştür. Selçuklu Türkleri Antalya’yı 1207’de ve Alanya’yı 1220’de fethederek Roma-Bizans dönemini sona erdirmiştir.

Osmanlı dönemi 1391’de başlamış ve Birinci Dünya Savaşı sonucunda bölgede gerçekleştirilen İtalyan işgali, 1923’teki Türkiye Cumhuriyeti ile ortadan kalkarak bölge, Türkiye Devleti sınırları içinde bir il olarak tescil edilmiştir.630 km. uzunluğundaki Antalya kıyıları boyunca, antik kentler, antik limanlar, anıt mezarlar, dantel gibi koylar, kumsallar, yemyeşil ormanlar ve akarsular yer alır. Yaygın bir inanışa göre bundan 2000 yıl kadar önce Bergama Kralı II. Attalos en gözde akıncılarını; Gidin, bana bu yeryüzü üzerinde öyle bir yer bulun ki, bütün kralların, bütün hükümdarların gözü kalsın. Öyle bir yer bulun ki, hiç kimse gözünü ordan ayıramasın. Gidin bana yeryüzünün cennetini bulun.” Diye görevlendirilip, göndermişti. Akıncılar, bu emirle isin zorluğunu, bir anlamda olmazlığını bile bile yola koyulmuşlar, diyar diyar dolaşmışlar. Haftalarca, aylarca dolaşmışlar ama krallarının istediği gibi bir yere bir türlü rastlayamamışlar.

flora garden beach antalya

Ta ki, bir gün Çubuk Beli diye anılan yolu aşıp da, yeryüzü cennetinin kapıları, Torosların eteklerinde, çamların arasından Akdeniz’in büyülü bir akşamına açılıncaya dek! Tepeleri karla kaplı Beydağları, el değmemiş ormanlarının yeşilliği, batan günesin tutuşturduğu gümüş kıyılar ve denizin o çividi mavisi, soluklarını kesmiş Bergamalı akıncıların. Toroslar dan aşağılara indikçe, dünya cenneti bir ovanın rengârenk bereketiyle sarmalanmışlar. En sonunda bugünkü Antalya kentinin bulunduğu yere geldiklerinde karsılarına çıkan essiz doğal güzellik karsısında cenneti nihayet bulduklarını düşünmüşlerdi. Buradan dörtnala kalkıp Bergama’ya donen akıncılar kralın huzuruna varıp “Emriniz üzere cenneti bulduk!” demişlerdi. Kral Attalos akıncılarının “Cennet” dedikleri yeri birde kendi gözleriyle görmek istemişti.

Akıncılar yine öne düşmüşler, Kral Attalos arkalarından onları izlemişti. Bugünkü Antalya’nın bulunduğu yere vardıklarında Kral Attalos cennete geldiğini kabul etmiş ve burada derhal büyük bir kent kurulmasını emretmiştir, Bu doğal güzellikler içinde Bergamalılar kısa zamanda görkemli bir kent kurdular ve bu kente, Kral Attalos’un adına izafeten “Attaleia” adını verdiler. Sonraları bu ad sırası ile “Stelai”, “Satalya”, “Adalya” ve “Antalya” olarak değiştirildi.

SİDE

Antalya’ya 75 km. Manavgat’a 7 km. uzaklıkta olan Side, Yaklaşık 400 m. eni ve 1 km. uzunluğu olan bir yarımada şeklindedir. “Side” adı Anadolu dilinde “Nar” anlamına gelmektedir. Tarihi beldelerde bulunan bazı yazıtlardan elde edilen bilgiler Side tarihinin Hitlere kadar uzandığını göstermektedir. Fakat Anadolu’nun en eski yerleşim birimlerinden biri olan Side’nin İ.Ö.VII yy’dan önce kurulduğu da anlaşılmaktadır. Kilise tarihçesi Evsebios, Side’nin İ.Ö. 1405’te kurulduğunu yazmaktadır. Anadolu tarihleri içerisinde Side, diğer Pamphylia kentleriyle aynı aşamaları geçirmiştir. Yunanlılar İ.Ö. VII yy. göçler sırasında Side’ye gelmişlerdir. Eldeki yazıtlara göre İ.Ö. III yy’ a kadar da kente özgü bir dil konuşmuşlardır. Hala tam olarak çözülemeyen bu dil Hint-Avrupa dillerindendir. Side İ.Ö. VI yy’ın ilk yarısında Lidyalıların, İ.Ö. 547-546’da da Persler ‘in egemenliğine girmiştir.

flora garden beach side

Pers yönetiminde gelişen kent. İ.Ö. 334′ de İskender tarafından teslim alınmıştır. İskender’in ölümünden sonra Antigonos’un (323-304). Ptolemaioslar’ın (301-215). İ.Ö. 215’ten sonrada Suriye Krallığı’ nın denetimi altına girmiştir. İ.Ö. II yy. da Ptolemaioslar’ın güçlü savaş ve ticaret filoları sayesinde en parlak dönemini yaşayan kent, bu sürede imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilmiştir. İ.Ö. 188’de Apameia Barışı ile Bergama Krallığı’na bırakılan Side, Doğu Pamfilya bölgesiyle birlikte bağımsızlığını korumuş, büyük ticaret donanmasıyla refaha ve zenginliğe kavuşmuştur. İ.Ö. 78’den sonra Roma egemenliğinde bulunan kent, İ.S. II. Ve III. yy’larda bölgenin ticaret merkezi oldu. Özellikle köle ticaretinin sağladığı zengin ve parlak bir dönem yaşandı. II. yy boyunca bir bilim ve kültür merkeziydi. Suriye krallarından VII. Antiokhos, tahta geçmeden önce burada eğitim gördü. Kral olduğu zaman ( İ.Ö. 138 ) ”Sidetes” adını aldı. Bu devre kadar başta Athena ve Apollon olmak üzere Afrodit, Ares, Asklepios, Hegeia, Kharitler, Demeter, Dionisos, Hermes gibi birçok tanrıya inanıp tapan Sadeliler İ.S. 4.yy’da hıristiyanlaşmaya başlamışlardır.

Side, İ.S. V. yy ‘da Pamfilya Metropolisi ( Piskoposluk Merkezi ) olunca, 5. ve 6. yy ‘da en parlak devrini yaşamıştır. Bu gelişim VII. IX. yy’lar arasında Arap akınları ile son bulmuştur. Kazılar sırasında büyük bir yangın ve çok sayıda deprem izlerine rastlanmıştır. Arap istilası, doğal afetler kentin terk edilmesine yol açmıştır. XII.yy’da Arap coğrafyacısı İdrisi burayı ölü bir kent olarak göstermekte ve ”Yanmış Antalya”olarak tanımlamaktadır. İdrisi’ye göre 1150’ye doğru kent halkı Side’den göç etmiş, XII.yy’da Side tümüyle boşaltılmıştır. 13.yy’da Selçukluların 14.yy’da ise Hamitoğulları ve Tekelioğlularının egemenliği altına giren Side’de bu devirlerde yerleşim olmamıştır. 15. yy’da kesin olarak Türk topraklarına katılmıştır. Ancak ne Osmanlılar nede Selçuklular Side’de oturmadıklarından, yarımada üzerinde Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait eserlere rastlanmaz.

1895 yılında, yarımadanın uç kısmına bir köy kurularak Girit Adası’ndan gelen göçmenler buraya yerleştirilmişlerdir. Bugünkü köyün çekirdeğini oluşturan küçük köy zamanla tüm yarımadayı kaplamıştır. Antik yapılarıyla kendine özgü mimarisiyle, köy evlerinin bir arada bulunması sonradan “Selimiye” adını alan Side’nin turizme açılmasında büyük rol oynamıştır. Side tarihin derin izlerini taşıyan bir kenttir.

MİTOLOJİDE SİDE

Anadolu mitolojisine göre tanrı Tauros’un kızı olan tabiat ve bereket tanrıçası Side, birgün küçük kızını yanına alarak Nympheler’le (su perileri) birlikte çiçek toplayıp, çelenkler yapmak için Manauwa (Manavgat) Irmağı vadisine gitmişti. Nympheler’le şarkı söyleyip dans ederek çiçek toplayan Side, birden ince dallı, parlak yapraklı ve rengarenk çiçekli bir ağaç görür ve küçük kızına vermek için bu ağacın bir dalını koparır. Koparır koparmaz daldan birden kan damlamaya başlar. Side, bu ağacın aslında kendisini kovalayan kötü insanlardan kaçmak için bir ağaç biçimini almış Nymphe olduğunu anlar. O anda öyle üzülüp öyle korkar ki, hemen oradan uzaklaşmak ister ancak ayaklarının yer çakılıp toprağa gömüldüğünü ve kıpırdayamayacağını görür. Ayaklarından itibaren gövdesi ince bir kabuk bağlamaya ve ağaç biçimini almaya başlar. Gördükleri duruma çok üzülen Nympheler gözyaşları ile Side’nin taze köklerini ıslatır. Side ise yaptığının büyük hata olduğunu söyleyerek Nympheler’e “Ben bundan sonra kan rengi zengin meyvemle tabiat, yaşam ve bereketin sembolü olacağım, kızımı da sık sık buraya getirin ki gölgemde oynasın. Ve ona söyleyin, sakın hiçbir çiçeği koparmasın ve hiçbir ağaca zarar vermesin. Belki her çiçek ve her ağaç biçim değiştirmiş bir tanrıçadır” der. İşte Side Yarımadası mitolojide böyle oluştuğuna inanılan Side (Nar) ağaçlarıyla doludur.

flora garden beach side

MANAVGAT

Manavgat’ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, yerleşim merkezi oluşunun M.Ö. 150-200 yılları arasında olduğu sanılmaktadır. 400-500 yılları arasında konaklama ve göçme şeklinde geçici yerleşmelere sahip olduğu söylenmektedir. M.Ö.’sinden yakın zamana kadar, şimdiki ilçe yakınlarında kayıklar ve gemilerin çay üzerinde bulunan iki yaka arasında yük ve insan taşımacılığı yapıldığı, belgelerden anlaşılmaktadır. Evliya Çelebi, şimdiki Gündoğdu Köyü yakınlarında Sarısu civarında kaplan avlandığını ve bu çevrede yörük denilen halkın oturduğunu anlatır. Manavgat o zamanlar bir yerleşim merkezi değildi. Kuzeyde Toroslar, güneyde Akdeniz, doğuda Manavgat Çayı ile çevrelenen geniş alana verilen ad idi. Malazgirt savaşından sonra bu yöreye Horasan’dan gelen yörükler ve Yörük beyleri yerleşmiştir. Manavgat çayının batı yakası Tugay beylerinin, doğu yakası Senir beylerinin tımar, zeamet ve başları olarak Cumhuriyet dönemine kadar devam etmiştir. Daha sonra bu iki yaka birleştirilerek 1923 yılında Manavgat adı ile ilçe olmuştur.

Manavgat ilçesi, vilayet merkezi Antalya’ya 72 km. uzaklıkta olup, Manavgat Irmağı’nın her iki yanındaki aynı isimli ve verimli ova üzerine kurulmuştur. İlçe merkezi Akdeniz kıyısından 4 km. içerde bulunmaktadır. Kuzeyi sık ormanlarla kaplı doğa güzelliklerine sahip Toros Dağları ile sınırlanmaktadır. İlçeyi ortadan bölen Manavgat Irmağı ovaya verimlilik ve zenginlik verir. Manavgat Şelalesi ve deltası ilçenin en önemli doğal zenginliğidir. İlçenin güneyinde yer alan sık çam ağaçları ile kaplı Sorgun Ormanı ve Manavgat Irmağı deltasının alüvyonlarla dolması nedeniyle oluşan Titreyengöl, yöredeki diğer doğa güzellikleridir. Ayrıca ilçenin kuzeyindeManavgat Irmağı’nın Toroslar’daki derin vadisi üzerine yapılmış olan kaya dolgu Oymapınar Barajı ile daha aşağıdaki Manavgat barajı gölleri ve çevresi eşsiz güzelliktedir. Yöre jeep safari turlarının yapıldığı yerlerden biridir.

flora garden beach manavgat

Manavgat Ovası 2500 km2 alanı ile Antalya ilinin en büyük verimli ovası olup, başta pamuk olmak üzere buğday, arpa, çavdar ile 45 çeşit meyve ve sebze üretilir. Yörede seracılık önemli bir uğraştır. Sebze ve meyve yetiştiriciliğinin yanısıra son yıllarda sera çiçekçiliği de oldukça gelişmiştir. Nehir vadisinde birçok alabalık üretim çiftlikleri vardır ve ayrıca nehir üzerinde botlarla geziler düzenlenmektedir.

Son yıllarda turizmin gelişmesine paralel olarak gelişen ve büyüyen ilçenin güneyinde yer alan Sorgun ve Titreyengöl alanlarında dünya standartlarının da konaklama tesisleri ve tatil köyleri inşa edilmiştir. Manavgat tarihinin çok eskilere gittiği, adının Luwi dilinde Manauwa (anasal tanrıça tapınağı) olduğu bilinmektedir. Çeşitli dönemlerde Seleukeia ve Side antik kentlerinin ortak kutsal alanı olarak kullandığı sanılmaktadır.

Nadir bulunan Caretta & Carettaların uğrak yeri ve yumurtalarını bıraktığı sahillerden birinin üzerinde konumlanmış olan tesisimizde konakladığınız periyotta bu doğa harikası olaya şahitlik etme fırsatını yakalayabilirsiniz.

Flora Garden Beach sahili, Caretta & Carettaların sayılı yumurtlama alanlarından bir tanesidir. Yılda sadece bir kere yumurtlamak için karaya çıkarlar, büyük bir caretta caretta görmek için gerçekten şanslı olmanız gerekir.

  • flora garden sentido caretta caretta

Caretta & Caretta

Otelimiz sınırları içerisinde;

  • Üretkenlikteki önemi ve yumurtlama anlarında çok hassas olmaları nedeniyle plaja gelen dişilerin rahatsız edilmemeleri gerekmektedir.
  • Yumurtlama döneminde yavruların yollarını bulabilmeleri için sahil ve kıyı şeridi aktivite alanlarının ışıklandırmaları minimum düzeyde tutulmuştur.
  • Araçlar, üzerinden geçtikleri kumu sıkıştırabilir ve yavruların içinden çıkamayacakları izler bırakabilirler. Bu sebeple yuvalar ve dişiler sahillere giren araçlardan korunmaktadır.
  • Plaj temizlemede kullanılan ağır mekanize temizleme araçları, yumurtlama mevsiminde yumurtlama plajlarında kullanılmamaktadır.
  • Özellikle üreme mevsimi olan Mayıs – Ekim aylarında aydınlatma ve gürültü ile ilgili tedbir ve kontroller arttırılmaktadır.
  • Kumsalımızda, doğal yapıyı bozucu her türlü kum ve çakıl alımı engellenmektedir.
  • Üreme kumsallarına büfe, restoran vs. sabit tesisler kurulmamıştır. Plaj şemsiyeleri yumurtlama alanlarına olumsuz etkisi olmayacak şekilde konumlandırılmıştır

Sahilde özel kutucuklar ve uyarı levhaları ile belirlenen bölge veya bölgeler, deniz kaplumbağası yumurtlama alanıdır. Belirlenen bu bölgelerin kullanımında azami duyarlılık gösteriniz.

  • Kumsala Pet şişe ve poşet atmayınız, gece eşya bırakmayınız.
  • Yumurtlayan deniz kaplumbağalarını rahatsız etmeyiniz, yavru deniz kaplumbağalarını elinize almayınız, böyle bir durumda lütfen ilgilileri bilgilendiriniz.
  • Sahile yakın bölgelerde jet-ski ve sürat motorlarını yavaş kullanınız.

YEREL KÜLTÜR

Ziyaret ettiğiniz ülkeyi tanımak her tatilin önemli parçalarından bir tanesidir. Tatilcilere yerel kültürün önemini sorduğumuzda %80’iniz bölgesel kültürün önemli olduğunu söylediniz.
Yerel kültürü korumak bizim için çok önemli, bu yüzden tatil  ve yerel kültür sonsuza kadar vizyonumuz, gelecek sürekliliğine bağlılığımızdır.

Burada, Antalya’da yerel kültürü deneyimleyip, buranın  geleneklerini, olağanüstü doğasını ve büyüleyici zengin tarihini tanıyabilirsiniz. Alanya ve Antalya’daki köylere off-roadlar  ve Perge’ye Aspendos ve Pamukkale’ye de geziler yapabilirsiniz.

Dil

1928’den sonra Türkçe de Arap alfabesinin yerini modern Latin Alfabesine bırakmıştır. Buna rağmen  Türkçe kelimelerin  diğer ülke misafirleri için çok da kolay bir telaffuzu yoktur.

Festivaller

Her yaz opera ve bale festivalinde , eski Aspendos tiyatrosunun ünlü akustiğinde muhteşem bir müzik ziyafeti veriliyor.

Yiyecek ve İçecek

Türk mutfağı, kendine özgü  geniş et ve sebze yemek çeşitlerinden tatlı ve kuru pasta çeşitlerine kadar dünyanın en iyileri arasındadır.  Kendi geniş et ve sebze yemek çeşitlerinden tatlı ve kuru pasta çeşitlerine kadar. Türk mutfağı örneklerini klasik Türk restoranında kolaylıkla  tadabilirsiniz. Ayrıca geleneksel  Türk içeceklerini ise  Rakı, Ayran, Türk çayı ya da Türk kahvesi gibi örneklenebilirsiniz.

Yerel Üretim

Antalya tarım üretiminde Türkiye’de merkezdir. Verimli iklim şartlarının uygunluğu sayesinde bir çok meyve ve sebze çeşitleri yılda birkaç kez ekilebilir ve yetiştirilebilir . Antalya merkezi aynı zamanda halı ve deri üretimi bakımından da oldukça iyi tanınmaktadır.

Kumsallar

Antalya plaj sevenlere  çok geniş bir olanaklar sunuyor. Küçük koylar ve kristal kadar temiz suyun ve kum plajın tadını çıkarabilirsiniz. Sahil şeridi boyunca Antalya’nın 187 Mavi Bayrak kazanmış plajı bulunmaktadır.

flora garden beach antalya beach

Türkiye ile ilgili 5 gerçek

  • Türkiye sekiz ülkeyle sınır komşusudur: Bulgaristan, Yunanistan, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Iran, Irak ve Suriye.
  • Izgara köfte veya et köfte bir Türk mutfağı klasiğidir.
  • İslam dini ana dindir.
  • Futbol en çok oynanan spordur.
  • Rakı geleneksel içkidir; üzüm ve tatlandırılmış anasondan üretilmiştir.

SPECIAL OFFERS FOR YOU

Email field is required to subscribe.

x

You Have Successfully Subscribed to the Newsletter

+90 242 505 51 51

[email protected]

Çavuşköy, Kızılot Mevkii, 07610 Manavgat/Antalya, Türkiye

  • Ana Sayfa
  • Konseptimiz
  • Bölgemiz
  • KVKK
  • Politikalar
  • Gizlilik ve Çerez Politikası
  • Kurumsal
  • İnsan Kaynakları
  • Ödüller & Sertifikalar
  • İletişim
Flora Garden Hotels / Designed by DigyGlobal
  • Anasayfa
  • Odalar
    • Standart Odalar
    • Deluxe Deniz Manzaralı
    • Superior Deniz Manzaralı
    • Bungalov Deniz Manzaralı Oda
    • Lake House Odalar
    • Swimup Deniz Manzaralı Odalar
    • Romantik Odalar
      • Romantik Özel Havuzlu Odalar
    • Özel Havuzlu Villa Odalar
    • Suitler
      • Queen Suit
      • Senior Suite
  • Restoranlar
    • Kekik Steak House
    • Yin Sushi Restoran
    • Yang Teppanyaki Restoran
    • Begonvil Snack Restoran
    • Pastane
    • Oda Servisi
    • Restoran Saatleri
    • Ücretli Hizmet ve Aktiviteler
  • Barlar
    • Piano Bar & Lobby Bar
    • Blue Bar
    • Pool Bar
    • Snack Bar
    • Barların Servis Saatleri
    • Ücretli Servisler
  • Aktiviteler
  • SPA & Wellness
  • Otellerimiz
    • Flora Garden Beach
    • Flora Garden Ephesus
  • Diğer…
    • Hakkımızda
    • İletişim
    • Özel Teklifler
    • Acenteler İçin
  • TR
    • EN
    • DE
    • RU
    • FR

WhatsApp us